Bugün, “dijital” olarak adlandırılan bir çağda yaşıyoruz. Yaşam, alışkanlıklar, meslekler dahil birçok şey değişiyor ve dönüşüyor. Tüm bunlar yaşanırken tabii ki eğitim sektörü de değişmeye devam ediyor.
Yola çıkarken tek hedefimiz vardı: Öyle bir üniversite kurmak ki, bu değişime yön verecek ve bir ilk olarak ülkemize, insanımıza ve insanlığa değer katacak. İşte Netkent’in temeli bu odak noktasında atıldı. Kurucularımızın üniversite kurmak hedefiyle çıktıkları uzun yolda birçok ilk başarıldı. Türkiye’de ilk kez ‘Yatırımcı Entegratör Çözüm Ortağı’ sıfatıyla e-MBA ve e-MYO programlarında pek çok üniversiteyle birlikte çalışıldı. “Yapılamaz” denilen yerli teknoloji ve sistem Türkiye’ye kazandırılarak yeni bir sektör yaratıldı.
Üniversite müteşebbis kurucular kurulu tarafından projemizi tanıtmak ve onaylarını almak için ziyaret edilen dönemin Sayın YÖK Başkanı’nın, stratejik nedenlerle ve bilişim adası Kıbrıs konseptine katkı sağlaması için üniversitemizin KKTC’de kurulmasının daha uygun olacağını belirtmesi üzerine, değerli bakanımız Sayın Dr. M.Hilmi Güler’in de teşviki ve “Orası da Vatan” anlayışıyla KKTC hükümeti ile YÖDAK nezdinde girişimlere başlandı.
Öncelikle Kurucular Kurulumuz tarafından dönemin Başbakanı olan KKTC 3. Cumhurbaşkanı Sayın Derviş Eroğlu ve değerli Bakanlar Kurulu üyeleri ziyaret edildi. Müteşekkir olduğumuz onayları ve destekleri alındı.
Uzaktan eğitim yöntemiyle faaliyet gösterecek
ilk dijital Türk üniversitesi Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesinin açma ön izni başvurusu KKTC yasalarına uygun olarak 11/12/2009 tarihinde KKTC Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığına yapıldı. Bakanlık açma ön izni alındıktan sonra Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) başkan ve üyelerine akademik ve teknik bir sunum ile resmi müracaatımız gerçekleştirildi ve akabinde
04/02/2010 tarih ve 33/2006 sayılı karar ile YÖDAK tarafından üniversitemize eğitime başlama izni verildi.
Bu süreçte bizim için en kıymetli izin, merhum
Rauf Denktaş’ın gönül onayı idi. Kurucu Cumhurbaşkanımızla projemizi paylaştık ve onun da rızasını talep ettik. Sayın Denktaş biraz bekledi ve gayet ciddi bir ses tonuyla
“Olur, hem de çok iyi olur. Size güveniyorum. Bu devletin yaşatılması için bu üniversite çok önemli ama çok engellerle karşılaşacaksınız. Bana bir söz verin. Şevkinizi asla kırmayacaksınız.” dedi. Sonrasında da “Beni de Ekonomi bölümüne kayıt edeceksiniz, ben de okuyacağım. Evimde oturup rahat rahat ekonomi öğreneceğim.” diye ekledi. Bir vizyon adamının, bir devlet kurmuş bu büyük insanın tevazuunu, azmini, heyecanını paylaşmamak, onu unutabilmek mümkün mü?
1 numaralı öğrencimizi saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.
Netkent ile sadece çağı yakalayan, hatta onu dönüştürenlerin yolunu aydınlatacak bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda araştırmaya ve bilim üretilmesine katkı sağlayarak kuruluş ilkelerini yaşatacak bir üniversite hedeflenmiştir. İnternet kullanım oranının sürekli arttığı, bilgiye erişimin kolaylaştığı, mekan kavramının soyutlaştığı ve zamanın daha da önemli hale geldiği
dijital dönüşüm çağında Netkent öncü bir üniversite...
Biz bu girişimi insanlığa ve halkımıza bir borç olarak görürken inanıyoruz ki; bu
ideallerden doğan ülkü Netkent, bilimin meşalesini taşıyanlara sonsuza kadar rehber olacaktır.